top of page

Anksiyete ilişkilerinizi nasıl etkiler?

Anksiyete bozuklukları, iki temel özelliğe sahip zihinsel bozukluklardır: Korku ve endişe.

Korku, yaklaşmakta olan (gerçek veya hayal edilmiş) bir tehdide yanıt olarak deneyimlenen bir duygudur.

Kaygı ise gelecekteki potansiyel bir tehdidin öngörülmesinde yaşanan duygusal bir durumdur.

Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB) - ismine rağmen – özel bir tür anksiyete bozukluğudur. Yaygın anksiyete bozukluğu’nun ayırt edici özelliği ısrarlı, aşırı ve beklenmedik endişe kaynağı olmasıdır.

Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB) olan bireylerin, akrabaları, arkadaşları ve partnerleriyle ilişkileri dahil olmak üzere, hayatlarının birçok yerinde çeşitli sorunlar yaşadıkları bilinmektedir. Yaygın anksiyete bozukluğu ile yaşıyorsanız, evlilik sıkıntısına eğilimli olabilir ve boşanma riskiniz daha yüksek olabilir. Dahası, ilişkilerinizdeki bu sorunlar iyileşmenize engel olabilir.

Aileniz, arkadaşlarınız, iş arkadaşlarınız vb. hakkında çok endişelenip, bu endişelerle başa çıkmak için olumsuz stratejiler geliştirmiş olabilirsiniz. İroniktir ki, sürdürmek için çok çalıştığınız ilişkileriniz bu sebeplerden zamanla yıpranabilirler.

Anksiyete bozukluğunda sık görülen ilişki sorunları

Genel olarak, anksiyete bozukluğu olan kişilerin ilişkilerinde karşılaşabileceği yaygın sorunlar şunlardır:

  • İlişkilerin az sayıda olması,

  • Başkalarının ihtiyaçlarına cevap vermekte zorluk çekmek (çünkü kendi kaygınızla fazla ilgilisiniz),

  • Hissettiklerini ifade etmekte zorluk,

  • Romantik ilişkilerde, endişeli veya savunmacı hissetmek,

  • Başkalarıyla bazı aktiviteleri yapmaktan kaçınmak (örneğin; tatile gitmek, yeni bir şey denemek),

  • Başkalarıyla birlikteyken keyifli ve mutlu hissetmekte zorlanmak (çünkü her zaman endişelisiniz),

  • Başkalarına karşı sabırsız olmak,

  • İlişkilerde şüpheci olmak veya özgüven eksikliği; başkalarını çok sık "kontrol etmek"; ilişkilerde tekrar tekrar güvence ihtiyacı duymak,

  • İlişkilerde alıngan olmak veya başkalarını aşırı derecede eleştirmek,

  • Durumlara aşırı tepki(ler) vermek ve başkalarını da rahatsız hissettirmek,

  • İlişkileri kolay sona erdirme eğilimi,

  • Başkalarına bağımlı hissetmek,

  • Güvensiz hissetmek, başkalarının niyetlerinden korku ve şüphe duymak

İlişkilerde ansiyete(kaygı) bozukluklarıyla baş etmek

Aşağıda yazan öneriler yukarıda bahsi geçen ilişki sorunlarınızdan kaçınmanıza yardımcı olabilir:

  • Farkındalık çalışmalarıyla, “şu anı” yaşamak konusunda kendinizi geliştirebilirsiniz.

  • Endişeli düşüncelerinizi dile getirmeden önce, bir “farkındalık molası” verin.

  • Kaygınız; arkadaşlarınız, akrabalarınız veya romantik partnerinizle yapmak istediğiniz şeyleri yapmanızı engelliyorsa, bu rahatsız edici duyguyu yaşamak ve duyguda kalmak için kendinize izin verin. Rahatsız edici duygular, bu tarz durumlar ile karşılaştıkça azalacaktır.

  • Kaygıyı hafifletmek için, birlikte eğlendiğiniz ve güldüğünüz kişilerle daha sık zaman geçirin.

  • Kaygının davranışınızı kontrol ettiğini hissettiğinizde, karşınızdaki kişilere daha sakin ve dikkatli davranın.

  • Sessiz kalarak - kaygı sarmalınızın büyüyüp kontrolünüzden çıkmasına sebep olmak yerine, endişeleriniz ve/ya sorunlar hakkında konuşun.

  • Arkadaşlarınızın, akrabalarınızın ve diğer önem verdiğiniz kişilerin bakış açılarını sorup öğrenin ve davranışlarını onların bakış açılarından bakarak anlamaya çalışın.

  • Sizin endişeli davranışlarınız karşınızdaki kişiyi etkiliyorsa, size koyulan Yaygın anksiyete bozukluğu tanısı hakkında ona bilgi verin.

  • Biriyle bağ kurmadan önce iki kez düşünün; bu kişi kaygılı davranış(lar)ınızı arttırıyor mu?

  • Çevrenizden size destek olmalarını isteyin.

  • Kurslara katılarak veya kişisel gelişim kitapları okuyarak, iletişim becerilerinizi geliştirin.

  • Henüz yapmadıysanız, bir terapistin yardımına başvurun.

Yukarıda sizlere sunulan öneriler anksiyetenin anlık etkileri üzerine rahatlama sağlar. Fakat önemli olan anksiyetenin neden oluştuğunu ve temelini anlamaktır.

Yaygın anksiyete bozukluğu ve Bağlanma Stilleri

Yaygın anksiyete bozukluğu yüzünden, başkalarıyla bağ kurma ve ilişkiyi sürdürme konularında sorunlara yol açabilen 2 sağlıksız bağlanma stili vardır.

1.Aşırı Bağımlı Olmak(Kaygılı Bağlanma)

Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB)  olan bazı kişiler, destek ve güvence için sürekli olarak partnerlerine (veya arkadaşlarına) yakın olma konusunda yoğun bir istek duyarlar.

YAB’lı insanlar, aşırı derecede bağımlı olmanın yanı sıra, aşırı düşünmeye, en kötü durum senaryolarını planlamaya, asabi olmaya, kararsız olmaya, reddedilmekten korkmaya ve sürekli iletişim kurmaya (yanıt alamadığında endişelenmeye) eğilimli olabilirler.

Sorunlu Bağımlılıkla Mücadele:

Kendinizi aşırı bağımlı ilişkiler geliştirirken bulursanız, hem kaygınızla başa çıkmak hem de daha iyi hissetmek için, kendinize daha çok itimat etmenin yollarını bulup geliştirmenizi öneririz. Bu, partnerinizin veya arkadaş(lar)ınızın hissettiği baskıyı da ortadan kaldırabilir.

Örneğin, ilişkinizde kendinizi öfkeli veya şüpheci hissediyorsanız, öncelikle bunun kaygınız tarafından körüklenebileceğini hatırlayın. Ardından, yeni bakış açısı kazanmak ve/ya endişenizi destekleyen herhangi bir sabit veri (gerçek) hakkında var mı diye düşünmek için, birkaç dakikanızı ayırın.

Öte yandan, bu gibi kaygıyla baş etme yolları konularında alanında uzmanlaşmış bir profesyonelden yardım isteyebilirsiniz. Endişeli olduğunuz zamanlarda rahatlamak için partnerinize ihtiyaç duymak yerine – terapistinizle beraber, kendinizi nasıl daha güvende hissedebileceğiniz ve kendi başınıza hangi sağlıklı eylemleri yapabileceğiniz konularında ‘size özel’ stratejiler geliştirebilirsiniz.

2.Kaçınmacı Bağlanma

Yaygın Anksiyete Bozukluğu olan bazı insanlar ise, endişeleriyle başa çıkmanın bir yolu olarak yakın ilişkilerden kaçınabilirler. Bu kişiler, duygularını açığa çıkarmaktan, duygularını konuşmaktan veya savunmasız olmaktan imtina ederek, olumsuz duygulardan (örneğin; hayal kırıklığı veya hüsran) kaçınırlar.

Yakın ilişkilerden kaçınan kişiler, (yakınlığa özlem duymasına rağmen) onu tanıyanlar tarafından; soğuk, duygusal olarak erişilemez, empati yoksunu ve/ya ilgisiz olarak tanımlanırlar.

Kaçınma ile Mücadele:

Kendinizi ilişkilerinizde aşırı mesafeli buluyorsanız, bilişsel davranışçı terapi ve psikodinamik psikoterapi sizin için yararlı olabilir. Bu konularda uzmanlaşmış bir terapist, geçmiş ve şimdiki ilişkilerinizi ve ilişkilerinizi çevreleyen duygularınızı keşfetmeniz için size yardımcı olabilir.

Anksiyete Bozukluğu ve İlişkiler Hakkında Araştırmalar

  • Çocukların Arkadaşlık İlişkileri

YAB olan çocukların (6 ila 13 yaş arası), kişilerarası ilişkileri üzerine 2011 yılında yapılan bir çalışmada, bozukluğu olmayan çocuklara kıyasla nispeten daha az arkadaşı olmasına rağmen, en yakın arkadaşa sahip olmak, grup ve kulüplerde yer almak ve ebeveynleri ile benzer sosyal yeterlilik derecelerine sahip olmalarının muhtemel olduğu anlaşılmıştır.

Bu durum, çocukluktaki yaygın anksiyete bozukluğunun mutlaka arkadaşlarla olan ilişkilerdeki problemlerle ilişkili olmadığını gösterir. Dahası, yetişkinlerin YAB ile olan ilişkilerindeki sorunların, zamanla gelişen zayıf başa çıkma stratejilerinin sonucu olduğunu göstermektedir. Bu, stres ve kaygıyla başa çıkma yollarının geliştirilmesiyle, yetişkinliğe geçmeden tersine çevrilebilecek bir durumu işaret eder.

  • Evlilik

2007 yılında, evlilik/uzun vadeli partner ilişkileri hakkında yapılan Ulusal Komorbidite Araştırması, YAB olanların evlenmeye eğilimli olduğunu göstermiştir.

Ayrıca, YAB'si olan kişilerin bir eş bulmakta zorlanmadığını, ancak daha sonra evlilik içi sorunlar ile mücadele edebileceğini göstermektedir. Eğer YAB olan bir eşiniz varsa, ilişkinizdeki zorluklar hakkında çift terapisinin çok yardımcı olabileceğini hatırlatırız.

2011 yılında yapılan bir çalışmada, anksiyet bozukluğu olan evli kadınların, kocalarının kaygı düzeylerini daha kötüleştirdiği veya daha iyi geldiği konusunda bir rol oynadığını hissetme eğiliminde olduğunu bildirdi.

  • Etkileşim Stilleri

YAB için psikoterapi gören bireylerin öyküleri üzerine yapılan 2011 tarihli bir çalışmada, insanların endişelerini nasıl sergilediği, başkalarıyla nasıl etkileşim kurduğuna bağlı olarak değiştiği belirlendi.

Araştırmacılar, YAB olan kişiler arasında dört ilişki stili keşfetti:

  • Müdahaleci

  • Soğuk

  • Güvensiz

  • Sömürülebilir

Bu stillere sahip olan her biri, endişelerini farklı şekillerde ortaya koydu. Örneğin, birinin güvenliği konusunda endişe duyan bir kişi (Müdahaleci), her beş dakikada bir o kişiye telefon edebilir. Başka biri (Güvensiz), hiçbir şey söylemeyip sessizce kendisini hasta edecek kadar endişelenmeye devam edebilir.

Bu, aynı endişenin ilişkileri farklı şekillerde etkileyebileceği ve YAB tedavisinin bu farklı etkileşim tarzlarını hedeflemesi gerektiği anlamına gelir.

 

Sonuç olarak;

Yaygın anksiyete bozukluğu, ilişkileri farklı şekillerde etkileyebilir. Eğer YAB, arkadaşlarınız, aileniz veya sizin için önemli diğer kişilerle ilişkilerinizde sıkıntı yaşıyorsanız ve gündelik yaşamınızı bozuyorsa, en iyi eylem yolunu belirlemek için bir terapistten yardım alın. Size özel pozitif başa çıkma yöntemlerini öğrenmek, uzun vadede hem size hem de ilişkilerinize fayda sağlayacaktır.

 

Kaynaklar;An Overview of Generalized Anxiety Disorder (Deborah R. Glasofer, PhD-Verywellmind)Generalized Anxiety Disorder and Your Relationships (Arlin Cuncic- Verywellmind)How Anxiety May Affect Your Relationships (William Meek-Verywellmind)

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Sosyal Anksiyete Bozukluğu

SPESİFİK VE GENELLEŞTİRİLMİŞ SOSYAL ANKSİYETE NEDİR? Spesifik sosyal anksiyete, örneğin kalabalık gruplar önünde konuşmaktan korkma...

 
 
 

Comentarios


Dr.Emin AKKAYA Klinik Psikolojik Danışmanlık Merkezi 2025 Tüm hakları saklıdır. www.dreminakkaya.com

bottom of page