Bağlanma Araştırma Atölyesi
- Mehmet Emin Akkaya
- 20 Ara 2021
- 6 dakikada okunur
Allah’a Bağlanmak” konusunu ele aldığımız çalışmamızda güvenli bağlanma & ilişkilerimizdeki bağlanma stillerimizin Allah’a bağlanma stilimizi etkileyip etkilemediği üzerine konuştuk. Atölye kapsamında izlenen video ve incelenen çalışma linkleri aşağıdadır.
BAĞLANMA KURAMI ve TANRI TASAVVURUİLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA (Akif Hayta): https://acikerisim.uludag.edu.tr/bitstream/11452/2642/1/484190.pdf
Bu çalışma bağlanma kuramına göre İslâm’da Allah imgesinin araştırılmasını amaçlamaktadır. Bununla beraber erken dönem ana babalık stilleri ve bakımı ile Tanrı’ya bağlanma tarzının ortaya çıkarılması da bu çalışmanın amaçlarındandır. Tanrı’ya bağlanma kuramı ve ölçekleri büyük ölçüde Batı Hristiyan bakış açısından geliştirilmiş- tir. Bununla birlikte İslam’ın Tanrı imgesi hakkında daha geniş bir anlayışa katkıda bulunmak içini bağlanma dinamiklerinin Müslümanlarla ilişkisinin incelenmesi gerekmektedir. Bağlanma teorisi bebek-çocuk ve bakıcısı arasındaki bağın gelişimi ve bu ilişkinin çeşitli fonksiyonlarının daha sonraki psikolojik gelişim üzerindeki etkilerine odaklanmaktadır. Çünkü yaşamın erken dönemlerinde belirlenen ve süreklilik gösterdiği düşünülen bağlanma stilleri, kişinin diğer insanlarla ve Tanrı’yla ilişki kurma örüntüsünü şekillendiren bir modeldir. Dine bağlanma teorisi yaklaşımının odak noktasını Tanrı’ya bağlılığın nasıl algılandığı olgusu oluşturmaktadır. İslâm düşüncesinde Allah’ın insanlara daima çok yakın ve şefkatli olduğuna inanılır. Sevgi ve Rahmet kavramları İslâm’ın derunî öğretisinin en belirgin ayırıcı özellikleridir. Kur’an’da Allah’a atfedilen el-Hubb (sevgi) kavramı insanla Allah arasındaki ilişkiyi belirleyen temel kavramdır. Bu araştırma 2010-1011 eğitim öğretim yılında Uludağ Üniversitesinde örgün eğitim alan 922 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılanların yetişkin bağlanma stilleri, Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri ve İlişki Ölçeği ile Tanrı’ya bağ- lanma stilleri ise, Tanrı’ya Bağlanma Ölçeği ve Tanrı’yla İlişki Ölçeği ile ölçülmüştür. Bulgular farklı dinlerin farklı Tanrı tasavvurları ortaya çıkardığını bağlanma kuramı perspektifinden destekler niteliktedir. Bu çalışmada Tanrı’nın insanla ilişkili olarak algılanma şekli bakımından İslam ve Hristiyanlık arasında ciddi farklılıkların oldu- ğu görülmüştür. Müslümanlar Tanrı’ya insani nitelikler yüklemezler ve İnsani özellikler üzerinden de Tanrı’yla bir ilişki geliştirmezler. Müslümanlara göre Allah aşkın bir varlıktır ve O’nun doksan dokuz isminden yola çıkarak bir ilişki geliştirilmektedir. Tanrı’ya bağlanma dini inanç ve pratiklerle, ayrıca anneye ve babaya bağlanma davranışından etkilenerek farklılıklar göstermiştir. Araştırma sonuçları ebeveyne bağlanma ile Tanrı’ya bağlanma arasında anlamı bir ilişkinin olduğunu göstermektedir. Sonuçlara göre ebeveynlere yüksek güvenli bağlanma ile Tanrı’ya yüksek güvenli bağlanma arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Bu çalışmada elde edilen sonuçlar alan yazındaki uygunluk-benzerlik hipotezini büyük oranda desteklemiştir. Araştırma sonucunda güvenli bağlanma stili ile demokrat-hoşgörülü ebeveynlik arasında pozitif yönlü, kaygılı ve kaçıngan bağlanma stili ile otoriter-sert ebeveynlik arasında negatif yönlü bir ilişki bulunmuştur. Tanrı’ya bağlanma ve ebeveyn-çocuk yakın ilişkileri karşılaştırıldığında, ebeveynlere ve Tanrıya bağlanma arasında içsel çalışan modellerin yansıtılarak uygunluk benzerlik hipotezinin desteklendiği görülmüştür. Araştırmanın temel sonuçlarından birisi de ebeveynler ve Tanrı arasında içsel çalışan modellere göre uygunluk hipotezinin desteklenmesi olmuştur.
Anneden Allah’a: Bağlanma Teorisi ve İslâm’da Allah Tasavvuru (Akif Hayta): https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://dergipark.org.tr/download/article-file/302538&ved=2ahUKEwjA-vbGzfD0AhV5RvEDHakdC0MQFnoECAoQAQ&usg=AOvVaw2Z7hWbgljwgyUcW2Ws_ZWA
Özet- John Bowlby tarafından geliştirilen bağlanma teorisi, yaşam boyu süren psikolojik bir sosyal ve kişilik gelişim teorisidir. Bağlanma teorisi bebek-çocuk ve bakıcısı arasındaki bağın gelişimi ve bu ilişkinin çeşitli fonksiyonlarının daha sonraki psikolojik gelişim üzerindeki etkilerine odaklanmıştır. Bağlanma teorisi bebek ve çocuk üzerine yapılan çalışmaları önemli derecede etkilemiş ve yığınla araştırmaya konu olmuştur. Aynı zamanda geniş bir alana yayılarak din psikolojisi araştırmalarında da etkili olmuştur. Son yıllarda Lee A. Kirkpatrick teorinin, dinî inancın pek çok yönünü, özellikle Tanrı’yla olan ilişkilerin algılanışıyla ilgili olan boyutlarını anlamak için güçlü bir temel yapı sağladığını ileri sürmüştür. Dine bağlanma teorisi yaklaşımının odak noktasını Tanrı’ya bağlılığın nasıl algılandığı olgusu oluşturmaktadır. Kur’an’da Tanrı’nın pek çok isminden söz edilir, fakat O’nun en yüce ismi Allah olarak nitelendirilmiştir. İslâm düşüncesinde Allah’ın insanlara daima çok yakın ve şefkatli olduğuna inanılır. İslâm tasavvufunda Sevgi ve Nur-Rahmet Allah’ın en önemli iki ismini oluşturur. Sevgi ve Rahmet kavramları İslâm’ın derunî öğretisinin en belirgin ayırıcı özellikleridir. Kur’an’da Allah’a atfedilen el-Hubb (sevgi) kavramı insanla Allah arasındaki ilişkiyi belirleyen temel kavramdır. Müslümanların kutsal kitabı Allah’ı el-Vedûd, en çok seven olarak tanımlar. Diğer önemli isimler olan er Rahman ve er-Rahim isimleri çoğu zaman Allah’a bağlanma yaklaşımının annelik özelliklerine vurgu yapar. Bu çalışma bağlanma teorisine göre İslâm’da Allah kavramının araştırılmasını amaçlamaktadır.
TANRI’YA BAĞLANMA VE PSİKOLOJİK İYİ OLMA (Nuran Erdoğrucu Korkmaz): https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://acikders.ankara.edu.tr/mod/resource/view.php%3Fid%3D14308&ved=2ahUKEwjglcjLzvD0AhXnRvEDHaJbA50QFnoECAQQAQ&usg=AOvVaw1OW6jf-LkFOfqzJkXdfKWE
Sonuç Araştırma sonuçlarını genel anlamda değerlendirdiğimizde Tanrı’ya güvenli bağlanma, olumlu Tanrı algısı ve kendilik algısının psikolojik iyi oluş halini desteklediği; ölüm kaygısı, Tanrı’ya kaygılı bağlanma, Tanrı ile ilişkiler ve boyun eğiciliğin ise psikolojik iyi olmayı düşürdüğü gözlenmiştir. Diğer taraftan psikolojik iyi olma halini yordayıcı değişkenlerin cinsiyet, Tanrı algısı, Tanrı’ya bağlanma yönelimleri (Tanrı’ya güvenli ve kaygılı bağlanma), boyun eğicilik ve kendilik algısının olduğu fakat bu yordayıcılıkta kendilik algısının en temel belirleyici bir unsur olarak işlev gördüğü gözlenmiştir. Tanrı’ya güvenli ve kaygı- lı bağlanmanın birçok yerde aynı sonuçları verdiği dikkati çekmektedir. Buna göre Tanrı’ya güvenli ve kaygılı bağlanmanın ölüm kaygısı, Tanrı algısı, Tanrı ile ilişkiler, dinî uygulamalar açılarından farklılaşmadığı ve genellikle pozitif yönde ilişkilerin olduğu gözlenmiştir. Bu sonuç bizi dinî kültürümüz çerçevesinde güvenli kaygılı olmak üzere birbirinden tamamen bağımsız yapılardan bahsedilemeyeceği, ancak birbirine geçmiş bir yapıdan bahsedilebileceği anlamını taşıdığı söylenebilir.
Yetişkin kronik hastalarda Allah’a bağlanma, duygu durumu ve yaşam memnuniyeti ilişkisi (Fatma Sağlam Demirkan): https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1158065&ved=2ahUKEwjG26aDz_D0AhWzR_EDHWB7DYwQFnoECAUQAQ&usg=AOvVaw2HHm3Xr20lqtOHyW25S-wh
Yetişkinlikte ve Allah’a bağlanmada güvenli bağlanma tarzı daha fazla gelişmiştir. Yakın ilişkilerde yetişkine güvenli bağlanan bireyler Allah’a güvenli, güvensiz bağlanan bireyler ise Allah’a güvensiz bağlanırlar. Hem yetişkine ve hem de Allah’a güvenli bağlanan bireylerin güvensiz bağlananlara göre yaşam memnuniyeti daha yüksektir. Bağlanma figürüne (yetişkin ve Allah’a) güvenli bağlanan bireyler olumlu duygulara, güvensiz bağlananlar ise olumsuz duygulara daha fazla sahiptir. Yaşlı hastalar Allah’a güvenli, yetişkin hastalar ise Allah’a kaygılı ve kaçınmalı bağlanırlar. Bekâr bireyler, Allah’a daha fazla kaygılı bağlanırlar. İlkokul mezunları Allah’a daha fazla güvenli, lise mezunları ise Allah’a daha fazla kaçınmalı bağlanırlar. Sosyoekonomik düzeyi yüksek olan bireyler, yetişkinler arasında daha fazla güvenli bağlanırlar. Erkeklerin kadınlara göre yaşam memnuniyeti daha yüksektir. Sosyoekonomik düzey arttıkça yaşam memnuniyeti artar.
Okulöncesi ve ilköğretim çağı çocuklarının Allah tasavvufları üzerine bir araştırma (Mustafa Öcal): https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/143855&ved=2ahUKEwjftfPTz_D0AhX_S_EDHX9VB1wQFnoECAUQAQ&usg=AOvVaw08raVvH09MtaiW28vqvlPX
3-Gerek bizim ve gerekse başka araştırmacıların yaptıkları ve ortaya koydukları tespitlerin sonucu olarak şunu söyleyebiliriz: Hangi yaş döneminde olursa olsun çocuklar dinle ilgilenmektedirler. Bu ilgi onlar için bir gelişme basamağıdır ve kendiliğindendir. Bütün bu gelişmeler boyunca, çocukları sürekli meşgul eden ve devamlı onların meraklarını çeken ise, şüphesiz ki Allah kavramıdır. Her ne kadar çocuklar, konuşmaya ve anlamaya başladıkları yıllardan itibaren Allah’ı duymuşlar ve O’nu düşünmeden ve tereddüt etmeden kabul etmişlerse de, kavrama güçleri geliştikçe “Allah’ı anlama” arzusu sürekli canlılığını korumaktadır.Çocuklardaki bu ilgi, istek ve arzuyu; Yaratan-yaratılan arasındaki görünmez ve doğal ilişki olarak değerlendirebiliriz. Bu ilgi, istek ve arzu hangi çağda, hangi bölgede, hangi din mensubu anne ve babadan doğarsa doğsun ve cinsiyeti ne olursa olsun bütün çocukların fıtratında mevcuttur. Zamanı gelince kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bu konuda anne ve babalarla okula düşen görev; çocuklardaki bu doğal duygunun sağlıklı bir şekilde ve gelişim aşamalarına uygun olarak ortaya çıkmasına yardımcı olmaktır. Çocukların sağlıklı bir kişilik kazanmaları, toplum içerisinde dengeli, tutarlı ve saygın bir yer edinebilmeleri için buna ihtiyaçları vardır. Ailenin, okulun ve sosyal çevrenin çocuklara yapacakları en büyük yardımların başında da bu gelir.
Tanrı’ya Bağlanma Tarzı ve Ölüm Kaygısı İlişkisi Üzerine Bir Araştırma(Mehmet Çınar): https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/292164&ved=2ahUKEwip5IWL0PD0AhUlRPEDHVFGCBkQFnoECAoQAQ&usg=AOvVaw3gHqk8kf1Xap9ny9OicVXp
Çalışmanın amacı Tanrı’ya bağlanma tarzı ile ölüm kaygısı arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırma kapsamında öncelikle konunun kavramsal incelemesi yapılarak teorik alt yapısı oluşturulmuş, ardından tecrübi verilerin istatiksel analizi yapılmıştır. Araştırmanın uygulama aşamasında 30-60+ yaş aralığında 416 bireye anket tekniği tesadüfi örneklem yoluyla uygulanmıştır. Araştırmada Tanrı’ya güvenli ve kaygılı bağlanma tarzları ile ölüm kaygısı arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir.
İzlenilen Videolar
•Güvenli bağlanma nedir? ( https://youtu.be/msSogR-jDTI )
•Bağlanma teorisini tanıyalım ( https://youtu.be/RemU5xQ44bQ )
• Yabancı ortam deneyi ( https://youtu.be/upb0sc5CLAs )
•Duygusal yoksunluk ve ihmalin bebekler üzerindeki etkisi deneyi ( https://youtu.be/dD63-H1FJF0 )
Toplantıdan Notlar:
•Tezde insani ilişkilerimizdeki bağlanma stilinin Allah’a bağlanma stilini etkilemediği sonucuna ulaşılmıştır. Yani güvensiz bağlanma stiline sahip kişilerin Allah’a güvenli baflanabildiği sonucuna ulaşılmıştır. •Bağlanma stilimiz dinamiktir. Zamanla yeni ilişkiler yahut olaylar sonucu değişim gösterebilir. •Birincil bakım veren kişi ile güvenli baglanamamış kişiler daha sonra farklı ilişkilerde güvenli bağlanmayı edinebilirler. •Masaj gibi dokunsal durumlar bağlanmayı etkilemektedir. Güvenli bağlanma açısından önemlidir •Söz konusu tez ağırlıklı olarak hristiyan perspektiften konuyu ele almaktadır. Bu durum alanda bu konuda ve özellikle islami perspektiften ele alan yeterince çalışma olmamasından kaynaklıdır. Yazar da bu durumu makalesinde ifade etmektedir. •Uygulanan ölçekler de hristiyan kültürüne göre geliştirilmiş olup bu tezde Müslüman kültürüne uyarlaması yapıldıktan sonra uygulanmıştır. •Bu durumlar alanda (özellikle din psikoloji alanında) Allah’a bağlanma konusunda çalışma ve ölçek geliştirilmesinin ihtiyaç olduğunu göstermektedir. •Batının Tanrı tasavvuru ile Müslümanların Allah tasavvuru birbirinden farklıdır. Bu durum çalışmadaki bazı tespitlerin müslümanlara uygun olmadığını göstermektedir. •Batı Tanrı ile monolog bir ilişki tasavvuruna sahip olduğundan çalışmadaki bakış açısı da bu şekildedir. Ancak İslam’da Allah ile aramızda diyalog şeklinde bir ilişki vardır. Bu duruma şu hadisi şeriften anlıyoruz: “Allah Teala Hazretleri diyor ki: Ben, kulumun benim hakkımda yaptığı zanna göreyim. O, beni zikretti mi onunla beraberim. Eğer o beni nefsinde zikrederse ben de onu onunkinden daha hayırlı bir cemaat içerisinde zikrederim. O bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir zira yaklaşırım, o bana bir zira’ yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak giderim.” [Buhari, Tevhid 50; Müslim, Zikr 2, (2675);]
Comments